20 Aralık 2013 Cuma

Eğitim Programları

Artık güzel bir meslek sahibi olabilmek için istediğiniz üniversitelerin bölümlerinden mezun olmak yeterli olmuyor. En güzel üniversitelerin en iyi bölümlerinden mezun olmak, işsizlik sorununun bu kadar artılta olduğu bir düzende maalesef ki yetersiz kalıyor. Her şeyden önce en az bir ya da daha fazla yabancı dil bilmeniz gerekiyor. 



Günümüzde İngilizce artık herkesin bildiği ve konuştuğu bir dil haline geldi. Bu sebep ile Fransızca, Almanca, İspanyolca gibi yaygın Avrupa dilleri ya da Japonca, Arapça gibi Asya ve Orta Doğu dilleri öğrenebilirsiniz. Birden fazla yabancı dilin size oldukça katkısı olacaktır. Dil probleminiz varsa mutlaka bir eğitim kurumundan dil dersleri almalısınız. Dil probleminizi çözdükten sonra mezun olduğunuz üniversitelerin bölümlerini içerik olarak destekleyen ve ilginizi çeken konularda çeşitli sertifika programları ve eğitimlerine katılabilirsiniz. Sertifika programları sayesinde okul bilgileriniz hatırlayabilir, yeni bilgiler edinebilir ve bu bilgileri uygulamalı olarak kullanabilirsiniz. 



İstanbul Business School, eğitim sertifika programları alabileceğiniz ciddi eğitim programlarından bir tanesidir. Buradan ilgi alanınız ve eğitiminiz doğrultusunda pek çok güzel program seçebilirsiniz. Finans eğitimi, reklamcılık eğitimi, pazarlama eğitimi, marka eğitimi, e-ticaret eğitimi gibi pek eğitim sertifika programları burada sizleri bekliyor. Siz de bu eğitim programlarından bir tanesine katılın ve kendinizi geliştirin. Rakiplerinizi elemek için değerli fırsatlardan bir tanesi olan sertifika programlarını kaçırmayın.

 

16 Aralık 2013 Pazartesi

Sertifika Programları ve Kariyer



Orta ve üst düzey yöneticilere, sorumlu bulundukları alanlarda, sahip oldukları becerilerini geliştirmek, liderlik ve insan ilişkileri gibi verimliliğe doğrudan etki eden özelliklerini daha etkin ve faydalı kullanabilmelerini sağlamak amacıyla yöneticilik eğitimi verilmelidir. Daha uzun vadede, işe alınması planlanan veya işe yeni girmiş, potansiyeli bulunan kişilere de yöneticilik eğitimi verilmelidir. Sertifika programları bu eğitimler konusunda oldukça başarılıdır.  Sadece eğitim değil, eğitim verecek ve verilecek kişilerin de doğru seçilmesi önemli bir unsurdur. İşletmenin kendi bünyesinde, yöneticilik eğitimi vermesi düşünülen birim, insan kaynakları departmanında oluşturulmalıdır. Başarılı firmaların ortak noktalarından biri de bu departmana büyük önem verilmesidir. Günümüzün karmaşık iş hayatında doğru insan kaynakları politikaları oluşturmak, işletme stratejilerini bu doğrultuda düzenlemek hem bireysel başarıları hem de işletmenin başarısını doğrudan etkilemektedir. Eğer siz de sertifika programlarına başvurarak eğitim almaya karar verirseniz kariyer basamaklarını hızla çıktığınızı göreceksiniz.

http://www.ibsturkiye.com/sertifika-programlari

10 Aralık 2013 Salı

Joan Miro İstanbul Sergisi



Dünyaca ünlü Katalan ressam Joan Miro Ferra en güzel eserleri ile İstanbul'da! Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde, Kült işbirliği ile gerçekleştirilen sergi, ünlü ressamın 60 kadar eserine ev sahipliği yapıyor. 20 Kasım'da açılan sergiyi 19 Ocak 2014'e kadar Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'nde görebilirsiniz.




1893 yılında Barselona'da dünyaya gelen Miro, 14 yaşında La Lonja’s Escuela Superior de Artes sanat eğitimine başladı. Galeri sahibi José Dalmau'nun teşviki ile Miro, 25 yaşında ilk sergisini Barselona'da açtı. 1920 yılında Paris'te Pablo Picasso ile tanışan Joan Miro, sıklıkla Paris'i ziyaret etmeye başlar. Burada Max Jacob, Pierre Reverdy, ve Tristan Tzara ile yakın dostluklar kurarak Dada hareketine katıldı. 1941'de  New York, The Museum of Modern Arts'da ilk büyük retrospektif sergisini açtı. Ressam ve heykeltıraş Joan Miro Ferra, yaşamı boyunca pek çok sürrealist ve kübist çalışmalara imza attı.


4 Aralık 2013 Çarşamba

Koşuyordum

Koşuyordum. Dur durak bilmeden, çılgınca, umarsızca koşuyordum. Nereye gittiğimi bilmeden, sonucunu kestirmeden koşuyordum. Ne bir amaç vardı aklımda, ne de bir varış noktası. Koşuyordum sadece. Terler, alnımdan başlayıp gözlerimden süzülerek yere damlıyordu. Yolları sulayarak ilerliyordum. Nefesim, git gelleri simgeler şekilde artıp azalıyordu. Neden yaptığımı bilmiyordum. Forrest Gump tribine mi girmiştim? Yoksa her şeyi arkada bırakıp, yepyeni bir dünyaya koşma isteği miydi bu? Hayır. Hiçbirisi değildi. Koşmamın nedeni, arkamda olanca kuvvetiyle koşan ve yakaladığında beni 13 ayrı parçaya ayıracak 4 kişiydi. Onların gazabından kaçıyordum, kendi sonumdan ve yiyeceğim dillere destan dayaktan kaçıyordum.




Her şey 7 ay önce başladı. Üniversitede sosyoloji bölümünden mezun olduktan sonra girdiğim çağrı merkezinde başladı. Buradaki insan kaynakları departmanı benim için kısa süreliğine de olsa iyi bir maddi kaynak olacaktı. Sonrasında ise kendi alanımda bir iş bulacaktı. Fakat gün geçtikçe işi sevmeye ve daha bir azimle yapmaya başladım. Bunu gören üstlerimse benim insan kaynakları eğitimi almam gerektiğini düşündüler ve insan kaynaklarısertifika programı için başvuruda bulundular. Burada aldığım eğitimle daha da palazlanıp tam bir İK’cı olup çıktım. Çalışanların performansını en üst düzeyde tutmak in çaba sarfediyor, özen göstermeyenin gözünün yaşına bakmıyordum. Onlar da benim gözümün yaşına bakmadılar.


Koştum. Hiç durmadan. Arkama dönüp baktığımda hiçbirinin kalmadığını gördüm. Onlardan kaçmıştım. Fakat öyle hızlı koşmuştum ki, hayatımdan da kaçmıştım. Artık o dünyaya dönemezdim. Ben de koşmaya devam ettim.