Günümüz şartları altında Türk toplumu incelendiğinde okur-yazarlık
oranının Avrupalı devletlere göre çok daha düşük olduğu ortada olan bir gerçek.
Bu rakamların düzeltilebilmesi için devlet ve çeşitli sivil toplum kuruluşları
yoğun olarak bir çaba sarf etseler de imkanlar bir yerde kısıtlı olduğu için
ancak bu kadar etkili olabiliyorlar. Ülkemizde özellik kadın okur-yazarlık
oranının normalinde çok altında olduğunu biliyoruz ve günümüz şartları altında
dahi kız çocuklarının okutulabilmesi için yoğun kampanyalar yapmak durumunda
kalıyoruz. Türk kadının okuması, eğitim alması ve çağdaş kadınlar gibi
ekonomiye katkıda bulunması lazım. Eğitimi olmadığı için evde çocuk bakmak zorunda
kalan, bu şekilde hayatın bir köşesine sıkışmış durumda olan kadınlardan
olmamalılar.
Türk kadınının gücünü ancak bu zor şartlar altında dahi
başarabildiklerini görerek anlıyoruz. Okuma yazma bilmemesine rağmen, çok
başarılı işler çıkaran kadınlarımızı gördükçe, bu kadınların yeterli eğitimi
aldıkları durumlarda neler yapabilecekleri üzerine düşünmek gerekiyor.
Özellikle medya alanında başarılarıyla dikkat çeken kadınlarımızın, olanaklar
sağlandığı takdirde neler yapabildiklerine çok kez tanık olduk. Özellikle
e-ticaret konusunda dünya çapında söz sahibi olan kadınların bu topraklardan
çıkması, kadınımızın hem yeniliğe ne kadar açık olduğunu hem de ticaret
konusunda çok nitelikli olduklarını gösteriyor.
Bu kadar yetenekli kadınların sadece okuma yazma değil,
e-ticaret eğitimi ve marka eğitimi gibi eğitimleri aldıktan sonra kimse durduramayacaktır.
Bu eğitimler, Türk kadının gerçek kimliğini ve kişiliğini ortaya koyacaktır. Marka
eğitimi gibi temel bir dalı ticaret ile uğraşan herkesin bilmesi gerekir.
Özellikle günümüzde modernize olan ticaretin, internete kaymasıyla birlikte
e-ticaret eğitimi, de marka eğitiminden kopamayacak bir hale gelmiştir. Bu iki
eğitim ile donanmış kadınlarımızın ticaret arenasındaki başarılarını görmek hiç
zor olamayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder